Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bulaşıkları yıkamak | wash up f. | ||
Fadil washed up after the evening meal. Fadıl akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadı. More Sentences |
||||
Genel | bulaşıkları yıkamak | wash the dishes f. | ||
Tom told Mary to wash the dishes. Tom Mary'ye bulaşıkları yıkamasını söyledi. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Deyim | bulaşıkları yıkamak | do the dishes f. |